Takip ettiğim bloggerlar uzun süre ara verince çok kızarım. Bir süre sonra gazate okur gibi rutine bağlıyorsunuz olayı. Günün uygun saatinde PC başına geçip bakalım bizimkiler neler yapmış diye kurulursunuz. Ama bir bakarsınız yeni post yok. Canınız sıkılır, mesaj atarsınız hatta "nerede yeni yazı" diye.
Acemisi olduğum bu blog yazma işinde; olayları mı biriktiremiyorum, yoksa bende yazma yeteneği mi yok bilemiyorum. Blogları inceleyince herkes çok sıradan benimde günlük hayatımda yaptığım işleri öyle değişik yollarla, ifadelerle anlatıyorlar ki; ağzım açık okuyorum. Ama iş benimkileri yazmaya gelince "aman ne yaptım ki bugün yazayım" diyorum.
Yetenekli olmak lazım bir iş yaparken. Becerin var mı, yok mu bilmen lazım. Bir hevesle başlarsan sonra sıkılır bırakırsın benim gibi. Benim takipçim olmadığı için sorun yok aslında bana kızacak kimsede yok buralarda. O yüzden belkide rahatım bu kadar. Aslında yaptığım işlerde disiplini severim; umarım buda zamanla düzene girecektir.
En son postta sınavlardan bahsetmiştim. Bütünlemelere kaldığım dersler vardı, çok şükür Matematik hariç hepsini verdim. Ama gerçekten çok zorlandım.
35 yaşımdan sonra eğitime ağırlık verdim; şimdide İngilizce kursuna başladım. English Time'da kursa başladım, hafta sonları sabah saatlerinde gidiyorum. Hafta içi sabah 06:30 da işe gitmek için kalkarken, şimdide kursa gitmek için hafta sonu 07:30 da kalkıyorum ki bu benim için çoooook zor. Ama memnunum yinede kursa gittiğim için. Dediğim gibi yaşım 35 oldu ve artık git gide yaptığım işte zorlanıyorum, yorgun hissediyorum kendimi. Biraz daha farklı alanlara yönelebilmem için kendimi geliştirmem gerekiyordu. Bunun için attığım adımlarda umarım başarılı olurum.
Bundan sonra ki günlerimi dolu dolu yaşayayım ki bende güzel bir kaç satır yazabileyim inşallah.
Hoşçakalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder